Madem kımızdan başladık içeceklerden devam edelim Türk kültürüne :)
Aslında bir kaç hafta öncesine kadar böyle bir içeceğin varlığından habersizdim. Sonuçta Nogay Türk'ü değilim. Yalnız çayın içine katılanları, tarifini duyunca gerçekten çok şaşıracaksınız :) İlginç olmasa zaten bu yazıyı yazıyor olmazdım. Tarifler genelde pek ilgimi çekmez çünkü :)
Kısa bir ön bilgi vermek gerekirse Nogaylar hakkında şunları söyleyebilirim :
Nogaylar ismini bir komutan olan Nogay Han'dan almışlardır. Altınorda Devleti hükümdarsız kalınca devletin başına geçmek isteyen komutanlardan biriymiş Nogay Han. Ve günümüzdeki Nogayların ataları Nogay Han'ı desteklemiş. Sonuç olarak Nogay Han öldürülmüş ve Nogay Han'ın taraftarları ayrılarak kendi başlarına hareket etmeye başlamış böylece Nogay Türkleri ortaya çıkmış. Elbette Kırım Türklerinden farkları yok. Politik bir hareket olarak başlamış ardından olay yön değiştirmiş.
Nogay Türkleri çok sürgünlere uğramışlar, çok acılar çekmişler. Ve bir türlü tüm Nogaylar ortak paydada toplanamadığı için bağımsızlıklarını elde edememişler. Özellikle Ruslar Nogayların asıl düşmanı olmuş. Nogay Türkleri, Oğuzlardan yani Osmanlı Devleti'nden yardım istemiş. Osmanlı Devleti yardım göndermeyi denese de Ruslar geçit vermemiş. O sebepten Osmanlı Devleti yalnızca iyi niyetini belli eden elçilerle yetinmiş. Nogaylar özellikle 1800'lü yıllarda Anadolu'ya göçmeye başlamışlar. Yaklaşık olarak 600.000 Nogay Türkü gelmiş Türkiye'ye. Konya, Ankara, Eskişehir gibi yerlerde yoğunluktalar şu anda.
Nogay Türkçesine baktığınızda Kırım'da kullanılan Türkçe ile hemen hemen aynı olduğunu görürsünüz. Fakat maalesef UNESCO'nun kaybolmakta olan diller listesinde Nogay Türkçesi de bulunmakta. Evet gerçekten çok üzüntü verici bir durum.
Nogay çayından bahsedelim biraz da :) Diğer bir ismi ayakşay. Ayak Nogay Türkçesinde kap veya kase anlamına geliyor imiş. İsmini 'kap'tan alıyor yani.
Nogay çayı yeni tanıştığım bir Nogay Türk'ü arkadaşım öğretti bana da. İlk seferde gerçekten kötü olacak fakat üç dört seferden sonra gerçekten seveceğin bir tat olacak dedi. Öyle de oldu :)
Yapılışına gelince :
-Bir tencerede çayı demleninceye kadar kaynatın. kaynatırken salpıratma denen işlemi de yapmanız gerekiyor. Yani çay demlenirken bir yandan da Kepçeyi kullanarak çayı yukarıdan aşağı dökün tekrar tekrar.
Salpıratma işlemi yapılırken
-Şimdi tencereye süt ekleyin ve tekrar kaynamaya bırakın. Fakat kaynamaya bırakırken salpıratmaya devam edin ayakşayınızı :)
-Süt henüz kaynamamışken belli miktarda tuz ve karabiber dökün. Evet tuz ve karabiber :) Hatta işi abartıp çaya baharat dolduranlar da var fakat siz hafiften başlayın ki çayı sevesiniz :)
-Son olarak da servis etmeden evvel çayın üzerine bir parça kaymak atın. Afiyet olsun :)
29 Ocak 2012 Pazar
27 Ocak 2012 Cuma
Türk'ün Milli İçkisi : Kımız
İlk yazımda ne yazsam diye düşünürken kafama birden dank etti. Neden kımız hakkında üç beş şey de ben karalamayayım dedim.
İlk defa üç yıl önce duydum Türkiye'de de kımız satıldığını. Haliyle şaşırdım tabii. Önceleri İzmir'de bir çiftlik var dediler arkadaşlar. İrtibata geçtim hemen. Milli içkisini tatmamış bir Türk olmak sıkıntı verici bir durum elbette. -Atsız'ın romanlarını okuyanlar bilir. Öyle bir tasvir etmiş ki kımızı Atsız, mümkün olsa Asya'ya doğru yol alırdım Bozkurtlar serisini okuduğum vakitlerde. - İzmir'deki çiftlikle irtibata geçtiğimde bana İstanbul'da Zeytinburnu'nda kımız satıldığı söylendi. Tabi o heyecanla doğru Zeytinburnu'na koştum :)
Görünüş olarak pek tatmin etmedi beni açıkçası. Bir nev'i soda şişesinde satılıyordu. Oysa benim beklentim çok farklıydı. Burada hayal kırıklığına uğradım tabii. Neyse, şişe şişe kımız satın aldıktan sonra doğru eve koştum. Çamçağa benzer bir kap bulup içine döktüm. Maksat adet yerini bulsun :) Tadı aynen kefire benziyor bana göre. Hiç benzemiyor diyen arkadaşlarım da yoğunlukta gerçi. Tadı her neye benzerse benzesin, çamçağı diktiğinizde kendinizi gerçekten Türk gibi hissediyorsunuz. Psikolojik bir şey her halde :)
Sonuç olarak gayet iyiydi her şeyiyle :) İsteyen arkadaşlar için İstanbul'da kımız temin edebilecekleri adresi ve telefon numarasını vereyim istedim :
Adres: İsa Yusuf Alptekin Sokağı Numara : 11/C Zeytinburnu/İSTANBUL
Telefon: 0212 538 35 51
Kımızın ne ile nasıl yapıldığını, ak kımız ile kara kımızın farklarını, alkol oranlarını, sağlığa yararlarını vs. kısaca anlatayım uykum geldi :)
Biliyorsunuzdur zaten kısrak sütünün mayalanmasıyla elde ediliyor kımız. Az mayalanırsa ak kımız, çok mayalanırsa kara kımız oluyor. İsimlerine aldanmayın. Renklerde bir değişiklik yok :) Sadece ak kımızın alkol oranı çok düşük, kara kımız ise biraz daha yüksek alkol oranına sahip. Tam değerler aklımda yok fakat okuduğum kadarıyla ak kımızdaki alkol portakaldaki alkol kadarmış. İlginç.. Sağlığa aşırı yararlı bir içecek kımız. Biraz araştırırsanız görürsünüz zaten. En basitinden Asya'da hastalarını kımızla tedavi eden hastaneler var imiş. Evet bu daha da ilginç :)
Eee ne diyor Ziya GÖKALP :
Atanın içkisi köpüklü kımız,
Arpa suyu içme! dedi bir Kırgız!
Eee ne diyor Ziya GÖKALP :
Atanın içkisi köpüklü kımız,
Arpa suyu içme! dedi bir Kırgız!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)